Şimdi benim kimine göre gereksiz, kimine göre takıntı, kimine göre de ukalalık olan bir özelliğim var mağlesef...
Mesela bir kitap çıkar herkes onu okumaya başlar ya... Ben asla okuyamam :( Herkes okur, televizyon ve gazeteler bangır bangır o kitaptan bahseder kulaklarımı tıkar inatla okumam, yanımda tek laf ettirmem...
Nasıl ki ortalık durulur herkes başka bir kitaba kanalize olur ben alırım kitabımı, kahvemi hooppp okuma köşeme çekilir bir güzel okurum :)
Ya da bir film girer gösterime :( Aynı şeyler onda da geçerli :)
Bu küçükken, çikolatanı kardeşinden sonra tadını çıkara çıkara yemeğe benziyor di mi?
İşte "Evim Sensin"de de aynı şeyi yaptım ve yeni gittim filme :)
Ben daha önceki postlarımda da dediğim gibi haşa asla sinema eleştirmeni değilim o yüzden eleştiri falan yapmayacağım baştan söylemekte fayda var çünkü son günlerde ister blog dünyası olsun ister facebook dünyası beni bazı şeylerden soğuttu o yüzden sorumluluk neyin almayacağım üstüme :)
Evet film bazı eleştirmenlerin beğenmediği kadar var :)
Evet bu film ağlatıyor :(
Benim kırılma noktam herkesin ki gibi Fahriye Evcen'in öldüğü ve o muhteşem şarkıyı söylediği sahne değildi...
Benim kırılma noktam babasını çok özleyen biz kız çocuğu olarak babasının "gitme kızım" dediği sahne oldu :(
Bir de filme kendimi verememenin sebeplerinden biri çok kısa bir süre önce izlemiş olduğum Beni Unutma filminin neredeyse aynısı olmasıydı...
:(
Bu filmde ağlayamamıştım ama ;)
NOT: Hanımlar sizinde dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama ben filmde en çok Fahriye Evcen'in berelerini beğendim ;) Valla bunu söylemeseydim çatlardım ;)
1 yorum:
bu filmi de beğenerek izlemiş ve hatta ağlamıştım:(
Yorum Gönder